Merhaba sevgili okurlarım. Hani derler ya Mezopotamya medeniyetin, beşiği uygarlığın merkezidir. Ah be Mezopotamya’m ne oluyor sana, seni ne hale getirdiler. Sen her gün ağlıyorsun. İnan haykırışını çok iyi duyuyorum. Ama ne yapalım, ne yaptılar bize her gün öldürmeler, öldürülmeler, kıyımlar, katliamlar, vahşetler, ağlamalar, yaslar, taziyeler, resmi ve gayri resmi törenler. İnan ki robotlaştık. Ruhiyatımız bozuldu, evet inanın çocuklarımız gerçek silahlardan da korkmaz oldular. Makinelere dönüştük evet ah be medeniyetin, uygarlığın, beşiği sana karşı nasıl mahcubuz. Senden binlerce kez evet binlerce kez özür diliyoruz. Öldürmelere, yaslara, taziyelere, tüm şiddet ve savaşlara, zulüm ve zorbalıklara hayır diyerek beş dakikalığına da olsa sana dönmeyi, seni hatırlamayı, anmayı istedim. Evet senin o şelaleler misali akan Avrupa’dan Amerika’ya, Latin Amerika’ya kadar yaydığın o engin ve derin edebiyatının, kültürünün sadece ismini bile duymak istemediğim manzaralara da uzak tutmayı çalışacağım. Evet yetiştirdiğim ve dönemlerinde sana layık olmaya çalışan evlatlarına deyineceğim. Onlar ki senin o yüce şefkat ve merhametinden ilhamlar alarak kuşlar misali ve özgürce kendi ana dilleri ile şiirler, beyitler, kasideler haykıran divanları süslercesine günümüze kadar getirebilen evlatlarından bahsedeceğim. Nazım Hikmet’in dediği gibi hepimiz orman gibi kardeşçesine ağaç gibi hür ve özgürcesine ve evet bunlardan bahsedeceğim.
Milattan önce Kürt Edebiyatçı ve şair Borazbozi (M.Ö.-4.yy.),Nuşirewan (M.S.-5.yy.), Babé Raxé Hemzanî (M.S. – 8.yy.),Babé Xatemé Lorıstanî (M.S.- 8.yy),Babé Loray Loristanî ( M.S. 8.yy), Babé Recebe Loristanî (M.S. 8. yy), Babé Serhengî Dewdanî (935-1007) Babé Tahiré Uryanî (935-1010) Babé Tahiré Hemedanî (938-1019), Evdıl Semedé Babek (972-1019), Babé Gerçeké Hewremanî (10. yy), Babé Sirincé Kelatî (10. yy), Pir Şalyar (1006-1098), Elî Herîrî (1009-1078) Şaxweşîné Loristanî (1016-1077), Babé Nawsî Caf(1084-1161), Abidîné Caf( 1320-1394), Babé Yadîgar (1359-1480), Qirmizî Şaweys Qûlî(1407-1514) Melayé Bate(1417-1491) Elî Qelender(1434-1484), Seyit Ekabir Xemoşî(1440-1493), Fuzulî(1495-1556) Melayé Cizîrî (1566-1640) Babé Celîlî Dewdanî(1578-1660) Feqîyé Teyran(1590-1660), Ehmedé Xané (1650-1706), İsmaîlé Bazîdî (1654-1709), Şeref Xané Hekarî (1682-1748), Murad Xané Bazîdî (1736-1778), Nafî Erzıncanî (17. yy) Nebî(17. yy) Şéx Rıza Telebanî(1842-1910),
Bunlardan birkaç tane Kürt Edebiyatçı şair bayanlar.
Celale Xabıma Lorıstanî (985-11yy), Dayé Tewréza Hewramî(10-11yy) Rihan Xanima Loristanî (11. yy), Dayé Xezana Serketî (11. yy) Fatîma Loreya Goranî (11. yy) Yay Hebîbeya Şerzorî (1282-1348) Nazdar Xatûna Şîrazî( (13. yy) Nérgiz Xanıma Şerezorî(1301-14. yy ) Xaûn Zer Banûya Derzyanî (14. yy- 1440) Sanem Xanıma Devdanî (16. yy)
İşte sevgili Mezopotamya’m seni bunlarla görmek, duymak, yazmak, okumak isteriz. Sevgili okurlarım yukarıda isim ve doğum tarihlerini belirttiğim büyük Kürt Edebiyatçı Şair bay ve bayanlar kimi Osmanlı Padişahlarına kaside, beyit, şiir okudu, yazdı. Methiye dizilerini süsledi ve sikeler, altınlar ve kimileri maaşa bağlandılar. Kimileri bölgesini, yöresini, dağını, taşını, halkını övdü, yüceltti ve zalimlerin, zorbaların zulmünü yerden yere vurdu. Padişahları tahttan indirdi. Evet vurguluyorum hepside Kürttüler ama hiç biri öldürtmedi, öldürmedi, öldürülmedi. Bilakis onu yapanlara karşı hep dikildiler. Yerden yere vurdular, dediğim gibi şu veya bu şekilde ödüllendirildiler. Bizlere de bugün övüne bileceğimiz tarih, edebiyat şiirden miras bıraktılar. Bizde evlatları olarak onları şükranla anıyoruz. Hani sevgili Mezopotamya’m derler ya tarih tekerurden mutevelittir. Evet ağıtsız, yassız, vahşetsiz, katliamsız ve savaşsız, eşit, özgür ve bağımsız bir Türkiye hayali ile değil gerçeği ile.